Binnur Şafak Nigiz kaleminden, DOKUZ YAYINCILIK yayınlanmakta olan Nehir - İs Serisi 2 adlı kitabı özel indirimli fiyat ile satınalabilirsiniz. Lees meer
İs, oynadığı piyesteki kendini bir türlü göstermeyen Mantus karakterinin kim olduğunu merak etmektedir. Mantus’un yakında oyuna katılacağını öğrenen İs, Mantus’u beklerken yaşayacaklarından bihaberdir.
Sırların yavaş yavaş açığa çıkmaya başlaması ve yeni insanların hayatına ayak basmasıyla birlikte İs artık çok farklı bir insana dönüştüğünü fark eder. Korhan’ın ondan sakladığı büyük bir şey vardır, fakat bu nedir? Şüphenin, güven denizine dökülmesiyle suyun rengini bulandırması üzerine, İs kendini bir çıkmazda bulacaktır.
Aşk ise tüm bu bulanıklığa rağmen onun için hâlâ en berrak olandır. Serinin ikinci kitabında, düğümler çözülmeye, yalanların gölgesi silinmeye başlıyor. Bu bana bıraktığı kaçıncı yara iziydi? Buz gibi olmuş ellerime rağmen avuçlarımda şeytanın kanatlarından akan ateşi taşıyormuşum gibi hissediyordum. Ateşin kavurduğu avuçlarımın ikisini de soğuğun bıçak gibi dikildiği demir parmaklıktan yapılma büyük kapıya bastırdım, kapıyı ittim, sanki göğsümün altındaki kalbi de boğazıma doğru itiyordum aynı yanan avuçlarımla. Suyun kalp atışlarını duyuyordum. Suyun nefesini hissediyordum. Suyun beni takip ettiğini biliyordum. Sağlam bastığım adımlarımın taşıdığı o titreyen ruhumun elleri şimdi kalbimdeydi; kalbimin atışları ilk defa bu kadar sessizdi.
İs, oynadığı piyesteki kendini bir türlü göstermeyen Mantus karakterinin kim olduğunu merak etmektedir. Mantus’un yakında oyuna katılacağını öğrenen İs, Mantus’u beklerken yaşayacaklarından bihaberdir.
Sırların yavaş yavaş açığa çıkmaya başlaması ve yeni insanların hayatına ayak basmasıyla birlikte İs artık çok farklı bir insana dönüştüğünü fark eder. Korhan’ın ondan sakladığı büyük bir şey vardır, fakat bu nedir? Şüphenin, güven denizine dökülmesiyle suyun rengini bulandırması üzerine, İs kendini bir çıkmazda bulacaktır.
Aşk ise tüm bu bulanıklığa rağmen onun için hâlâ en berrak olandır. Serinin ikinci kitabında, düğümler çözülmeye, yalanların gölgesi silinmeye başlıyor. Bu bana bıraktığı kaçıncı yara iziydi? Buz gibi olmuş ellerime rağmen avuçlarımda şeytanın kanatlarından akan ateşi taşıyormuşum gibi hissediyordum. Ateşin kavurduğu avuçlarımın ikisini de soğuğun bıçak gibi dikildiği demir parmaklıktan yapılma büyük kapıya bastırdım, kapıyı ittim, sanki göğsümün altındaki kalbi de boğazıma doğru itiyordum aynı yanan avuçlarımla. Suyun kalp atışlarını duyuyordum. Suyun nefesini hissediyordum. Suyun beni takip ettiğini biliyordum. Sağlam bastığım adımlarımın taşıdığı o titreyen ruhumun elleri şimdi kalbimdeydi; kalbimin atışları ilk defa bu kadar sessizdi.
Dit product is beschikbaar in de volgende varianten:
Heb je een vraag over dit product?
Onze medewerker helpt je graag om het juiste product te vinden.