Hekimoğlu İsmail kaleminden, TİMAŞ YAYINLARI yayınlanmakta olan İyi Günde Kötü Günde Evlilik adlı kitabı özel indirimli fiyat ile satınalabilirsiniz. Lees meer
Fıtrata en uygun yaşama biçimi olan evliliklerin pek çoğunun günümüzde uzun soluklu ol(a)mamasını, evlilik çatısı altında bir araya gelen eşlerin ısrarla “ben” demekten vazgeçmemelerine bağlıyor Hekimoğlu. Belli ki bu nedenle kitabın konusu evlilik olmasına rağmen, daha başlarken “Hayatın gayesi nedir?” diye sorarak okurun dikkatini bu noktaya çekiyor.
Bu âlemde her şeyin bir maksatla yaratıldığı bu kadar aşikarken nasıl olur da iki insan rastgele bir araya gelebilir! Daha baştan bu kabulle yola çıkıldığında yolculuğun seyri değişir. Elbette ki zaman zaman maksada ulaşmak için dikenli yollardan geçilir. Yolculuğu daha kolay kılan ise zora talip olduğumuzu baştan kabul etmemizdir. Bazen anne babamız bizim dikenli yolumuzdur, kimi zaman eşimiz, çocuğumuz, akrabalarımız…
Unutmamamız gerekir ki; hangi aile ortamına doğmuşsak bir maksadı var… Kiminle hayatımızı birleştirmişsek bir maksadı var… Yaşadığımız her imtihan bir maksatla gönderiliyor… Kızımız, oğlumuz bir maksatla… Ailemiz, işimiz, arkadaşlarımız, eşimiz, çocuklarımız muhabbetle eşlik eder bize dünya yolculuğumuzda.
Bu şekilde yaratılışın maksadını izah eder Hekimoğlu;
“Her şey muhabbet sebebiyle döner bu alemde. Her şeyde bir sevgi var: Toprak buluta âşık. Bulut bitkilere âşık. Bitkiler toprağa âşık. Dal yaprağa âşık. Pervane ateşe âşık. Muhabbet her şeyi birbirine bağlar.” O halde her şey “bir” olmak ve birlikte sadece “Bir” olanı göstermek içindir…
Bir olan Rabbimiz görünmüyorsa sebebi egoizmdir, diyor Hekimoğlu:
“Egoizm ise aile hayatını zehir eder. İki taraf da “benim dediğim olacak” diyor. Kavgaların, anlaşmazlıkların sebebi budur. Halbuki aile hayatında hiç kimsenin dediği olmayacak, İslamiyet ne demişse herkes ona uyacak; o zaman kavga biter. Egoizm, enaniyet manevi bir bombadır; aileleri, işyerlerini dağıtır.”
“Nasıl ki acıkma duygusunu Allah içimize yerleştirmişse, sevmek duygusunu da yerleştirmiştir. İnsan mutlaka sever; sevmemek olmaz. Koyunu severiz, meyveleri severiz, kırları severiz. Ailemizi severiz, eşimizi severiz… Sevgiyi böyle dağıtırsak Allah’a bir şey kalmaz. Öncelikle sevgimizi Allah’a yöneltmeliyiz ki dünyamız da ahiretimiz de cennet olsun.”
İyi Günde Kötü Günde Evlilik, öncesi ve sonrasıyla İslamiyet’in emrettiği evliliğin hududunu gösterirken, İslamiyet’ten uzak kaldığımız sürece en dar daireden başlamak üzere ailelerimizde yaşayacağımız sorunlardan da haber veriyor ve bazı soruların ardına düşüyor…
– Öncesi ve sonrasıyla İslamiyet’te evliliği yeri nedir?
– Allah’ın istediği aile tipi nasıldır?
– Eşlerin birbirinin yalnız dünyasını değil ahiretini de “burada” imar edebilmeleri için neler yapmaları gerekir?
– Evlenmek kolay ama evliliği sürdürmek neden zordur?
– Geçimsizliğin sebepleri nelerdir? Boşanmak her zaman tek çözüm müdür?
– İslam’da çocuk terbiyesi nasıldır?
– Anne babalara hükmeden çocuklar mı, çocuklara baskı yapan anne babalar mı haklı?
– Bireysel ve toplumsal olarak aile müessesesini ayakta tutan en önemli dinamikler nelerdir?