Murat Çelik kaleminden, EVEREST YAYINLARI yayınlanmakta olan Epey adlı kitabı özel indirimli fiyat ile satınalabilirsiniz. Lees meer
“Benim bu çocuk dilim yandığını bilmez sütten geri durmayı bilmez yılanı çekip çıkarınca dünyayı bilmez dünyaya düşen ateşi bilmez.”
Epey, geçmişin çukurundan aileye ve “ben”e dair ayrıntıların çıkarıldığı, anlamın seyrini aksatmayan parçalarla örülmüş, sinematografik bir öyküler toplamı. Murat Çelik, zamanı, kitaba adını veren tek sözcükle, gürültü etmeden incitiyor. Hafızanın yaralarını sarmak için sakin karşılaşmalar kurguluyor ve uyanmadıkça bitmeyen rüyalara davet ediyor bizi.
Tamamlanmaya hevessiz, uyumsuz, pürüzlü ve mağrur! Epey, fısıltılarla tuz buz olacak bir yapboz.
Parçalardan birini mutlaka kaybedeceksiniz ve
asıl hikâye o zaman başlayacak…
Gövdemi saldım, sonsuz bir salıncak oluverdi ip. Sallana sallana çıktım yanlarına. Boğazıma sarıldılar hemen. Beni beklemişler bunca yıl. Bunca yıldır nerelerdeymişim. Kollarımdan tuttular, çekiştire çekiştire dar ve karanlık bir koridorun sonuna götürdüler. Pencerenin altındaki küvete oturduk. Giysilerimi çıkardılar. Ağzıma tatlı bir elma tıkadılar oysa ben ekşi isterdim; bir şey diyemedim. Suyla ovdular her yerimi. Her yerim kan kan oluverdi bir anda. Korktular. Korkudan yüzlerinin şekilleri değişti. Kaçtılar. Bağırdım arkalarından: Siz öldürdünüz beni, siz.
“Benim bu çocuk dilim yandığını bilmez sütten geri durmayı bilmez yılanı çekip çıkarınca dünyayı bilmez dünyaya düşen ateşi bilmez.”
Epey, geçmişin çukurundan aileye ve “ben”e dair ayrıntıların çıkarıldığı, anlamın seyrini aksatmayan parçalarla örülmüş, sinematografik bir öyküler toplamı. Murat Çelik, zamanı, kitaba adını veren tek sözcükle, gürültü etmeden incitiyor. Hafızanın yaralarını sarmak için sakin karşılaşmalar kurguluyor ve uyanmadıkça bitmeyen rüyalara davet ediyor bizi.
Tamamlanmaya hevessiz, uyumsuz, pürüzlü ve mağrur! Epey, fısıltılarla tuz buz olacak bir yapboz.
Parçalardan birini mutlaka kaybedeceksiniz ve
asıl hikâye o zaman başlayacak…
Gövdemi saldım, sonsuz bir salıncak oluverdi ip. Sallana sallana çıktım yanlarına. Boğazıma sarıldılar hemen. Beni beklemişler bunca yıl. Bunca yıldır nerelerdeymişim. Kollarımdan tuttular, çekiştire çekiştire dar ve karanlık bir koridorun sonuna götürdüler. Pencerenin altındaki küvete oturduk. Giysilerimi çıkardılar. Ağzıma tatlı bir elma tıkadılar oysa ben ekşi isterdim; bir şey diyemedim. Suyla ovdular her yerimi. Her yerim kan kan oluverdi bir anda. Korktular. Korkudan yüzlerinin şekilleri değişti. Kaçtılar. Bağırdım arkalarından: Siz öldürdünüz beni, siz.
Dit product is beschikbaar in de volgende varianten:
Heb je een vraag over dit product?
Onze medewerker helpt je graag om het juiste product te vinden.